11 Haziran 2012 Pazartesi

Toz Metalurjisinin Savunma Sanayiinde Uygulanması

Toz Metalurjisinin Savunma Sanayiinde Uygulanması
Bilindiği üzere insanlığın gelişiminde rol oynayan malzemeler, teknikler ve yöntemler

genellikle olmasını istemediğimiz savaşlar sayesinde ilerleme göstermiştir. Elektronik

sanayiinin ilerlemesi, radarın kullanılması, yöneylem araştırması teknikleri, ikinci dünya

savaşı ile ortaya çıkan gelişmelerden bazılarıdır. Bu nedenlerden dolayı yeni malzemelerin,

ileri tekniklerin kısaca en iyilerin kullanıldığı saha savunma sanayiidir denebilir. Savunma

sanayiinde yapılan araştırma geliştirme faaliyetlerinin bütçeleri, bir çok ülkenin bütçesinden

bile büyüktür. Bu kadar büyük bütçelerin söz konusu olduğu bir sahada gelişme elbette

kaçınılmazdır.

Toz metalurjisi de bilinen en eski yöntem olmasına rağmen, en yeni ve en ileri üretim

tekniklerinden biridir. Toz metalurjisi genellikle karmaşık şekilli parçaların ve diğer üretim

teknikleri ile üretimi mümkün olmayan malzemeler için kullanılan yöntemlerden biridir.

Savunma sanayiinde, kullanım açısından alışılagelmiş parça üretiminden başka piroteknik

uygulamalarında da rahatlıkla toz metalurjisi teknikleri kullanarak malzeme üretimi

yapılabilir. Aşağıda, bundan böyle T/M olarak kısaltacağımız toz metalurjisi hakkında genel

bilgi, sonraki bölümlerde T/M uygulamaları ve son olarak Osmangazi Üniversitesi Metalurji

Enstitüsü laboratuarlarında T/M ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilecektir.

2. Toz Metalurjisi Nedir?

Toz metalurjisi (T/M), metal işleme teknolojileri arasında çok büyük farklılık gösteren

bir üretim tekniğidir. Çok eskilerden beri bilinen, uygulanan bir yöntem olmasına rağmen

uygulama açısından yeni sayılabilecek bir üretim tekniğidir. Tarihe baktığımızda ilk toz

metalurjisi uygulamaları kimyasal olarak elde edilmiş platin ve iridyum gibi yüksek sıcaklıkta

ergiyen malzemeler üzerinde çalışılmıştır. 1826 da Rusya’da tedavüle çıkarılan platin para toz

metalurjisinin ilk endüstriyel uygulaması olmuştur. Toz metalurjisini cazip kılan, ekonomik

açıdan, çok yüksek hassasiyette karmaşık şekilli, yüksek kalitede parça üretiminin mümkün

olmasıdır. Toz metalurjisi ile parça üretiminin ilk işlem adımları; presleme ve sinterlemedir.

Bu aşamada toz metal sıcak izostatik presleme ve dövme ile önceden şekil verilmiş parçanın

istenen oranda yoğunlaştırılması işlemleri yapılır. Bu uygulama adımları daha sonra tek tek

ele alınacaktır. Uygulanan işlem adımları esnek, etkin, düşük maliyetli ve çevreye zararsız

yöntemlerdir. T/M parçaların avantajlı taraflarından biri de diğer üretim tekniklerinden daha

kısa imalat çevrim süresi vardır, çünkü bazı işlem kademeleri uygulanmaksızın nihai

ölçülerde, doğrudan yerine takılarak kullanmaya müsait parça üretimi mümkündür.

Ergime sıcaklığı yüksek olan metaller, T/M ile kolaylıkla şekillendirilebilirler.

Döküm, gibi alışılagelmiş üretim tekniklerinde yaşanan oksidasyon, segregasyon, gaz

absorpsiyonu ve yüksek yoğunluk farkından dolayı alaşım oluşturamama gibi bir çok problem

T/M yöntemi ile kolaylıkla ortadan kaldırılabilir.

Bir üretim yöntemi olmasının yanı sıra T/M aynı zamanda önemli bir malzeme ve yarı

mamul üretim yöntemidir. Periyodik cetvelde metal olarak kabul edilebilen 86 kadar

elementten yaklaşık 8000 kadar alaşım üretilebilmiştir. Halbuki bu 86 elementten ikili, üçlü,

dörtlü gibi farklı kombinasyonlarla 10
25 mertebelerinde alaşım üretebilmek mümkün olabilir

bunu mümkün kılabilen yegane yöntem olarak T/M ortaya çıkmaktadır. T/M, kompozit

malzeme üretiminde de kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yolla alışılagelmiş malzemelerden

daha farklı ve üstün özelliklerde malzeme üretmek mümkündür.

Bu avantajlarının yanında, T/M ile üretilmiş parçaların boyut ve ağırlığının sınırlı

olması nedeni ile nispeten yüksek maliyetleri bu yöntemin olumsuz tarafını oluşturmaktadır.

T/M yönteminin avantajlarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;

Eşsiz özelliklerde, neredeyse sınırsız sayıda alaşım ve kompozit malzeme üretmek

mümkündür,

Boyut, şekil ve parça içindeki porozitenin kontrolu kolaydır,

İstenen mikroyapıda, fiziksel ve mekanik özelliklerde malzeme üretimine imkan

verir,

Üretim adetleri orta miktardan yüksek miktarlara kadar çıkabilir,

Neredeyse sınırsız şekilde parça üretimi yapılabilir,

Başlangıçtan, yani malzeme seçiminden, nihai ürüne kadar aradaki kademelerde

üretim optimizasyona elverişlidir,

Son ölçülerde parça üretimi mümkün olduğu için talaş, çapak vs. gibi artıklar

yoktur,

Döküm, dövme ve talaşlı imalat gibi yöntemlere nazaran metal

işleme/şekillendirme maliyet oranı açısından daha avantajlı yöntemdir.

3. Toz Metal Üretim Teknikleri

Metal malzeme üretimi açısından ortalama boyutları birkaç mikrondan birkaç yüz

mikrona kadar parçalanmış partiküller, burada toz olarak tanımlanmıştır. Tozun geometrik

şekli üretim yöntemine bağlı olarak küreselden, dendritik formlara kadar çok farklı

olabilmektedir. Aynı şekilde tozun yüzey durumu da yani düzgün veya gözenekli olması da

yine üretim yöntemine göre değişiklik göstermektedir. Tozun ortalama boyutları, şekli ve

yüzey durumu parça imali açısından önemlidir. Toz üretimini esas olarak mekanik, fizikokimyasal,

kimyasal, ve elektrokimyasal olmak üzere dört ana grupta toplamak mümkündür.

3.1 Mekanik Toz Üretimi

Bu yöntemde malzeme mekanik ya da pnomatik olarak kırma, çarpma ve öğütme

şeklinde parçalanarak toz haline getirilir. Bu amaçla kullanılan makineleri kırıcılar, kaba ve

ince öğütücüler olarak gruplandırabiliriz. Kırıcılar genellikle cevher hazırlamada kullanılır.

Kaba ve ince öğütücüler ise birkaç mikrona kadar değişen boyutlarda toz hazırlamada

kullanılır.Seramik malzemeler Metaller arası bileşikler, ferro alaşımlar; ferrosilis, ferrokrom

gibi gevrek malzemeler bilyalı değirmenlerde öğütülür ve toz haline getirilir. Gevrek olmayan

malzemelerin kırılması zor olduğu için öğütme işlemi genellikle bu tür malzemelere

uygulanmaz, bunun yerine bazı sünek malzemeler sıvı azot ile soğutularak gevrek hale

gelmesi ve öğütme işlemine elverişli hale gelmesi sağlanır. Sünek malzemelerin öğütülmesi

özellikle aluminyumun öğütülmesinde yapışmayı engelleyici yağlayıcılar kullanılır. Bu

yöntemde diğer bir uygulama da hidrürler oluşturmak ve sonra bu hidrürlerin vakum

ortamında giderilmesi ile metal veya tozlarının eldesi sağlanır, bu yöntem daha çok titanyum

için kullanılan bir yöntemdir. Burada elde edilen toz, kütleler halindedir, ve yüksek oranda

hidrojen ve oksijen içerir. Şekil-1 de öğütme yöntemi ile mekanik olarak toz elde edilişini

görmekteyiz.

Şekil-1 Mekanik öğütme ile toz üretiminin şematik gösterimi

3.2 Fiziko-Kimyasal Yöntemle Toz Eldesi

Bu yöntemde bileşenler organik bir bağlayıcı ile fiziksel olarak bir bağ oluşturacak

şekilde karıştırılır, sistemdeki solvent uçurularak kalan malzeme elekten geçirilir. Üfleme

sırasında bağlayıcının yanması sağlanır. Bu yöntem daha çok NiAl ve AlSi-polyester

tozlarının eldesinde kullanılır. Püskürtme ile kurutma yöntemi tozların topak haline

getirilmesinde yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Bulamaç haline getirilen karışım döner

bir püskürtücüden geçirilir, oluşan bulut karşıdan verilen sıcak hava ile tozların ayrılması ve

hava akımı ile taşınmaları sağlanır. Bu yöntem zirkonya gibi seramik malzemelerde ve WCKobalt

gibi sermetlerde kullanılır. Toz genellikle küreseldir, fakat püskürtme ile kurutma

yapıldığından gözenekli ve kolayca ufalanabilir durumdadır. Malzeme genellikle sinterleme

ile yoğunlaştırılır ve kararlı hale getirilir.

Kimyasal olarak topak haline getirmekten başka bir de mekanik topaklaştırma

(Hosakawa Yöntemi) vardır. Bu yöntemde daha sert olan bileşenlerden biri daha yumuşak

olan matris içine mekanik olarak girmesi ve böylece kompozit bir toz haline gelmesi sağlanır.

Aslında basit öğütme işlemi ile kompozit malzeme eldesi mümkündür.

Sinterleme, toz metalurjisinin adımlarından biri olmasına rağmen kendi başına da toz

metal üretiminde de kullanılan bir yöntemdir. Tekrarlı sinterleme işlemi ile reaksiyona girmiş

bir veya çok bileşenli toz malzeme elde etmek mümkündür.

3.3 Kimyasal Yöntemle Toz Üretimi

Kimyasal yolla toz üretiminde sayısız yöntem kullanmak mümkündür, bunlar arasında

Sol-gel, kimyasal çöktürme, reaksiyon ile, CVD kimyasal buhar biriktirme, redüksiyon

(otoklav içindeki hidrojen vasıtasıyla metal tuzlarını redükleyerek metal eldesi),

dekompozisyon (parçalama, örneğin metal karbonil bileşikleri gibi) ve elektroliz sayılabilir.

CVD yönteminde hidrojen atmosferinde ısıtma ile aşağıdaki reaksiyon sonucu TiC tozları

üretilmektedir.

TiCl
4(g) + CH4(g) 􀂌 TiC(k) + 4HCl(g)

Sol-Gel metodu ise genellikle nükleer endüstri için seramik malzeme üretimi için eleme

ve sınıflandırma işlemlerinden kurtulabilmek için geliştirilmiş bir yöntemdir, bu yöntemle

elde edilen parça boyutları <20
μm dur, ve akıcılığı çok iyidir.

Diğer ilginç kimyasal yöntem INCO firmasının geliştirdiği karbonil prosesidir, bu

yöntemle nikel-grafit clad tozları gibi clad yapılmış tozlar üretmek mümkündür.

3.4 Elektrolitik Yöntemle Toz Üretimi

Sıcaklık, bileşim, çözeltinin tazeliği, akım yoğunluğu gibi şartların uygunluğu

sağlandığında metaller süngerimsi veya toz yapısında katodda biriktirilebilir. Daha sonra elde

edilen metal yıkanır, kurutulur, redüklenir, tavlanır ve belki de öğütmek gerekebilir. Bakır bu

yöntemle en çok üretilen metaldir, krom ve mangan tozları da elektroliz ile üretilen diğer

tozlardır. Bu yöntemle elde edilmiş tozlar oldukça kırılgandır, bu nedenle öğütülmeleri

gerekebilir. Demir de elektroliz ile üretilmiştir, diğer yöntemlerin daha ucuz olması nedeniyle

pek tercih edilen üretim yöntemi değildir. Bu yolla üretilen tozların saflık derecesi oldukça

yüksektir. Şekil-2 de elektroliz hücresi şematik olarak gösterilmektedir.

Şekil-2 Elektrolitik Toz Üretimi

3.5 Atomizasyon

Bu yöntemde sıvı metalin başka bir katı yüzeye çarpmadan önce küçük damlacıkların

hızlı bir şekilde katılaşması ile elde edilir. Bu ise sıvı metalin, bir gaz veya sıvı akışkan jeti ile

parçalanmasını sağlamak suretiyle gerçekleştirilir. Kullanılan gaz çeşitleri genellikle argon,

azot veya hava, sıvı olarak ise su kullanılır. Püskürtme açısı ve konisi, akışkan hızı, debisi,

akan metalin kalınlığı gibi bir çok parametrenin kontrolü ile çok farklı boyutlarda toz üretimi

mümkündür. Katılaşma hızına bağlı olarak parçacığın şekli küresel halden, su veya düşük ısı

kapasiteli gaz kullanılması halinde ise daha düzensiz parçacığa kadar farklılık gösterebilir.

Pratikte bu yöntem ergitilebilen bütün metallere uygulanabilir, ticari olarak üretilebilen tozlar

arasında, demir, takım çelikleri, alaşımlı çelikler, bakır, pirinç, bronz ve aluminyum, kurşun,

kalay çinko ve kadmiyum gibi diğer düşük ergime dereceli metal tozları sayılabilir. Krom gibi

kolay oksitlenebilen metaller içeren alaşımlar, argon gibi asal gaz altında gittikçe artan oranda

üretilmektedir. Atomizasyon yönteminin avantajlarından biri de alaşım tozlarının

ergitilmesinde rahatlıkla kullanılabilmesidir, bu yöntemle üretilen tozların bileşimleri her bir

toz tanesinde aynı kalmaktadır.

3.5.1 Döner Disk Yöntemi

Atomizasyon için değişik yöntemler kullanılabilmektedir, bunların içinde önemli bir yer

tutan yöntem olarak merkezkaç kuvvetinin etkisiyle toz metal üretimini sağlayan döner disk

yöntemini görmekteyiz. Bu yöntem içinde de iki ayrı üretim tekniği vardır, bunlardan biri

belli bir miktarda sıvı metal toz oluşturacak kadar merkezkaç kuvvete tabi tutulur, diğer

yöntemde ise ergimiş metal sürekli olarak dönen bir disk veya koni üzerine akıtılır, buradan

saçılan metalin toz haline gelmesi sağlanır. (Şekil-3) Bir potadan tandişe aktarılan sıvı metal,

tandiş altındaki memeden dönen bir disk üzerine akıtılır. Disk üzerindeki set ve yarıklara

Şekil-3 Döner Disk Atomizasyon Yöntemi

çarpan sıvı metal parçalanarak şekildeki gibi saçılır. Saçılan metal parçacıklar nozülden

çıkışta bazen su ile soğutularak birbirine yapışmadan katılaşmaları sağlanır. Sıvı metali

mekanik olarak parçalamakta uygulanan basit bir yol da katılaşma sırasında karıştırmaktır.

Örneğin aluminyum katılaşırken karıştırılırsa toz haline gelir. Eğer bir alaşım söz konusu ise

karıştırma katılaşma aralığında yapılır. Aluminyum, çinko, kalay gibi metallerin bu yolla çok

şekilli tozları elde edilebilir.

3.5.2 Döner Elektrod (REP) Yöntemi

Bu yöntemde tozu elde edilecek metalden yapılmış bir elektrod ile ergimeyen tungsten

elektrod arasında ark oluşturulur (Şekil-4). Ergiyen elektrodun döndürülmesiyle, elektrik arkı

altında bunun ucunda oluşan metal damlaları savrularak parçalanır ve tankta toplanır.

Oksidasyonu önlemek için toz toplama tankı genellikle helyum, argon gibi bir asal gazla

doldurulur. Bu yöntemle küresel ve oldukça eşit tane iriliğinde metal tozu üretmek mümkün

olmaktadır.

Şekil-4 Döner Elektrod Atomizasyon Yöntemi

3.5.3 Vakum Atomizasyon Yöntemi

Bu yöntemde Şekil-5 te görüldüğü gibi silindirik bir tankın alt kısmında sıvı metal potası,

üst kısmında da vakum atomizasyon odası bulunmaktadır. Her iki bölüm sıvının geçeceği

memeyi taşıyan bir plaka tarafından bölünmüştür. Memenin alt kısmında ona bağlı bir

seramik boru bulunmaktadır.

Vakum altındaki sıvı metal önce belirli bir sıcaklığa kadar indüksiyon akımı ile ısıtılır,

bundan sonra bu bölüme hidrojen gazı doldurulur. Potadaki sıvı metalde bu hidrojen gazı

çözündükten sonra potayı yukarı taşıyan mil potayı yukarı iterek seramik boruyu potaya

daldırır. Üst kısımda vakum olduğu için ergimiş sıvı metal memeden geçerek parçalanarak

pulverize olur ve soğur. Böylece metal ve alaşımlarından ince küresel tozlar

üretilebilmektedir.

Şekil-5 Vakum Atomizasyon Yöntemi

3.5.4 Su Atomizasyon Yöntemi

Sıvı metali pulverize etmek için bu yöntemde basınçlı su kullanılır. Şekil-6 da yöntemin

temel prensibi şematik olarak gösterilmektedir. Ergitme ocağından tandişe, buradan da bir

nozülden geçerek akan sıvı metal demetine belirli açıda basınçlı su püskürtülerek pülverize

olması sağlanır. Kimyasal ve fiziksel özellikleri değiştirebilmek için suya bazı katkılar

yapılabilir. Özel memelerden püskürtülen suyun basıncı 5,5-20 MPa, hızı 70-230m/s, debisi

ise 110-380 litre/dakika değerleri arasında değişir. Kullanılan su filtre edilip soğutulduktan

sonra tekrar kullanılabilir. Atomize edilen sıvı metal paslanmaz çelikten yapılan bir tankta

toplanır. Metal tozunu oksidasyondan korumak için tanka azot gazı doldurulabilir. Sıvı

metalin aktığı memenin şekli ve suyu püskürten üfleçlerin tipi elde edilecek metal tozunun

boyutlarını, boyut dağılımını ve şeklini etkilemektedir.

3.5.5 Gaz Atomizasyon Yöntemi

Basınçlı gaz ile atomizasyon da prensip olarak su atomizasyon yöntemine benzer, ancak

burada akışkan olarak su yerine gaz kullanılır. Gaz yerine, su buharı veya hava da

kullanılabilmektedir. Basınçlı gaz ile atomizasyonu Şekil-7 deki gibi şematik olarak

gösterebilir.

Şekil-6 Su Atomizasyon Yöntemi

Sistemin birbirine püskürtme memesi ile irtibatlı düşey olarak üst üste bulunan iki odası

vardır. Üstteki odada sıvı metal potası bulunmakta, alttaki odada ise atomizasyon işlemi

yapılmaktadır. Her iki oda da vakum pompasına bağlantılı olup oksidasyonu engellemek için

işlem vakum altında yapılmaktadır. Sıvı metal potası ve atomizasyon memesi yüksek

frekanslı indüksiyon bobinleri ile sıcak tutulmaktadır. Atomizasyon odasında oluşan fazla

buharı ve yüksek basıncı atmak için emniyet ventilinden yararlanılmaktadır. Bu ventilin

bulunduğu borunun diğer ucu siklon ve filtre üzerinden atmosfere veya bir emişe bağlıdır.

Basınçlı gaz tüpünden boru ile memeye ulaşan gaz potadaki sıvı metali beraberinde

sürükleyerek atomizasyon odasına pulverize ederek dağıtılır. Soğuyan metal tozu bu odanın

tabanındaki bir hazne içinde toplanır. Pulverize edilen metal tozlarının birbirine yapışmaması

şekillerinin bozulmaması için atomizasyon odasının boyutları dikkatli seçilmelidir.

Süper alaşımlar için kapalı devre argon gazı kullanılır. Takım çelikleri ve paslanmaz

çelikler için ise daha ucuz olması bakımından argon veya argon gazı karışımı kullanılır. Sıvı

metal atomizasyon gazının bir kısmını absorplayabilir, bu gaz daha sonra vakum altında

uzaklaştırılabilir.

Su atomizasyon yönteminde olduğu gibi gaz atomizasyon yönteminde de üfleçlerin

özellikleri elde edilecek tozun şeklini yakından etkilemektedir. Genellikle istenen tane boyutu

olabildiğince ince toz üretmektir, bunun için ise supersonik üfleçler geliştirilmiştir. Bu sayede

çok ince boyutlu toz elde edilir.

Şekil-7 Gaz Atomizasyon Yöntemi

Tablo-1 Üretim Şekline göre Toz Özellikleri

4. Toz Metalurjisi ile elde edilen tozların özellikleri

Tozun şekli daha önce bahsedildiği gibi tozun ısı transferi ve püskürtme

karakteristiklerine bağlı olarak farklılık gösterir. Genellikle şekil sınıflandırmasında düzensiz

şekilli, kitle halinde veya küresel halden bahsedilir. Düzensiz şekiller, daha çok kübik veya

iğnemsi yapıdaki malzemeleri ifade eder, kitle halinde toz ise en büyük ve en küçük tane

boyutunun birbirine yakın olduğu tozları, küresel olanlar ise büyük oranda küresel formda

olan tozları ifade eder. Üretim şekline bağlı olarak elde edilebilecek tane şekli Tablo-1 de

özetlenmiştir.

5. Toz Metal Parça Üretimi

Toz metalurjisi parça üretimi nihai ölçülerde ve hassas boyutlarda parça üretimine imkan

verdiğinden çok önemli ve üretim miktarı ve karmaşıklığı göz önüne alındığında oldukça

ekonomik sayılabilecek bir üretim tekniğidir. T/M parça üretimi de çeşitli aşamalardan

oluşmaktadır. Bunlar, karıştırma, presleme, sinterleme ve sinterleme sonrası işlemler

5.1 Karıştırma

Metal tozu, varsa istenen alaşım elementleri ilave edilir. Tozlarla birlikte uygun bir

yağlayıcı da belirli oranlarda (max % 0.5-1.5) olmak üzere ilave edilir, yağlayıcı olarak metal

stearatlar ve mum kullanılır. Yağlayıcı kullanılmasının temel nedeni, sıkıştırma esnasında

tozun kalıp cidarlarına yapışmasını engellemek ve tozların birbiri üzerinde daha rahat

kaymasını ve şekil almasını ve preslenmiş parçanın kalıptan çıkışını kolaylaştırmaktır. Bunun

faydası yoğunluğun her tarafta mümkün olduğunca aynı olmasını sağlamaktır. Karıştırma

yönteminde önceden alaşımı yapılmış tozlar kullanmaksızın karıştırma sırasında alaşım

yapma imkanı vardır. Demir tozlarının bu şekilde çok sıkışmaları ve alaşım elementlerinden

dolayı sertleşmeleri önlenmiş olur. Ana alaşım elementi olan karbon toz grafit halinde

karıştırılır.

5.2 Sıkıştırma

Sıkıştırma çelik veya karbür kalıplar içinde 300-800 MPa gibi basınçlarla yapılır.

Karmaşık şekilli parçalar tek operasyonla dakikada 25 parça hızla üretilebilinir. Parçalar

sinterleme öncesi sıkıştırma sonucu yeterli mukavemeti aldıklarında kalıptan çıkarılır. İyi bir

sıkıştırma ile neredeyse teorik özgül ağırlığa yakın yoğunlukta parça üretimi mümkün olabilir.

Örneğin 800 MPa basınçta, demir tozları 7.3 g/cm
3 gibi teorik özgül ağırlığın yaklaşık % 93 ü

sağlanabilir. Sıcak sıkıştırma denilen alternatif sıkıştırma işlemi ile T/M parçanın özgül

ağırlığı 0.2 g/cm
3 kadar artırılabilir. Sıcak sıkıştırma işleminde toz karışımı özel bir yağlayıcı

ile yağlanır ve kalıplar yaklaşık 130-150
0C sıcaklığında işlem tamamlanır. Sıcak sıkıştırma

işleminin avantajlı yanı, sinterleme öncesi parça daha yüksek mukavemete sahip olduğu için

bazı talaş kaldırma işlemleri yapılarak takım ömrünü artırmasıdır.

Toz Özellikleri

Düzensiz

Gözenekli

Düzensiz

Yoğun

Kitlesel

Yoğun

Küresel

Gözenekli

Küresel

Yoğun

Öğütme
X X

Fiziko-Kimyasal
X X X X X

Kimyasal
X X X X X

Atomizasyon
X

5.3 Sinterleme

Sinterleme sıkıştırılmış parçaların mukavemet kazandığı bir ısıl işlemdir. Demir esaslı

alaşımlar için sinterleme sıcaklığı genellikle 1100-1150
0C arasındadır. Bazı durumlarda

sinterleme sıcaklığı 1250
0C a kadar çıkabilir. Sinterleme işleminin süresi uygulamanın

çeşidine göre 10 ila 60 dakika arasında değişebilir.

Sinter fırınlarında kullanılan bant genellikle elek tipindedir ve malzemeler bir kap içine

yerleştirildikten sonra bant üzerine yerleştirilir. Diğer tip (arabalı, askılı vs.) fırınlar da

kullanılmaktadır.

Sinterleme sırasında oluşacak oksidasyonu engellemek için kullanılan atmosferler kırılmış

amonyak veya azot gibi atmosferlerdir. Sinterlenmiş parçalarda örneğin demir esaslı

alaşımlarda karbon içeriğinin kontrolü nihai özellikler açısından önemlidir.

Sinterleme işlemi aşağıdaki kademelerden oluşur.

- Mumun giderilmesi

- Sinterleme

- Soğutma

Mumun giderilmesi bölgesinde yağlayıcının uçması sağlanır. Aynı anda toz tanecikleri

üzerindeki oksitler fırın içinde redüklenirler ve birbirine temas eden taneciklerde ilk bağlanma

başlar. Sinterlemenin ana mekanizmaları yüzey ve hacim difüzyonudur. Difüzyon ile katkı

maddelerinin demir içine difüze olmaları sağlanır.

Termodinamik kurallarına göre enerjiyi minimize edebilmek için porozitelerin

yuvarlanması ve küçüklerin büyüklerin gelişimine yardımcı olabilmek için kaybolduğu

gözlenir.

Sinterleme fırınının soğutma bölgesinde, parçaların hava ile temas ederek oksitlenmelerini

engellemek amacıyla oksitlenmeden koruyucu bir gaz altında soğumaları sağlanır. Soğuma

hızı 850-500
0C civarındadır ve malzemenin mekanik özellikleri meydana gelen faz

dönüşümleri nedeniyle soğutma hızı ile yakından ilişkilidir.

Sinterleme sırasında boyutta orta derecede değişim görülür.Birçok malzeme küçüldüğü

halde, bakır gibi bazı alaşımlarda boyutta artış görülür. Baskı kalıbı tasarlanırken bu

değişimlerin de göz önünde bulundurulması gerekir.

5.4 Sinterleme Sonrası İşlemler

5.4.1 Gözeneklerin Doldurulması

Parçanın yapıldığı malzemenin sinterleme sıcaklığından daha düşük ergime sıcaklığına

sahip metal ile gözeneklerin doldurulması esasına dayanır, örneğin demir esaslı alaşımlarda

genellikle sinterleme esnasında bakır kullanılarak gözeneklerin dolması sağlanır.

Gözeneklerin doldurulması, geçirgenliği azaltır ve mekanik özelliklerin iyileşmesini

sağlar, fakat göz önüne alınması gereken bir konu da bu sırada parça boyutlarında değişim

görülmesidir. Bu işlemin diğer bir faydası da ısıl işlem sırasında istenen tabaka kalınlığının

hesaplanmasında porozite olmadığı için kolaylık sağlamasıdır.

5.4.2 Yağ Emdirme

Sinterlenmiş parçaların korozyona karşı direncini artırabilmek için yağ veya metal

olmayan maddeler emdirilmesi yoluna gidilebilir. Kendinden yağlamalı yataklar sadece T/M

metodu ile yapılabilir, bu yataklarda porozitelerin içine yağ emdirilmek suretiyle yağlamasız

yatak yapımı gerçekleştirilir.

5.4.3 Son Ölçüye Getirme ve Baskı

Son ölçüye getirme ve baskı sinterleme sonrası uygulanan ilave presleme işlemleridir. Son

ölçüye getirebilmek ve yüzey kalitesini artırabilmek için orta kuvvette presleme işlemi

yapılarak çok hafif plastik deformasyon sağlanır.

Baskı işleminin iki amacı vardır; hem boyut hassasiyetini artırmak, hem de parça

yoğunluğunu artırmaktır. Bu iş için alışılagelmiş presler kullanılır.

5.4.4 Buharla İşlem

Sadece demir esaslı alaşımlara uygulanır, bunun için parçalar 550
0C sıcaklığa kadar

ısıtılır ve sonra parça üzerine su buharı gönderilir, böylece parça üzerinde ve boşluklarında

Fe
3O4 oluşması sağlanır. Bu işlemle parçanın korozyon direnci, sertliği, aşınma direnci ve

basma yüklerine karşı direnci artırılmış olur.

5.4.5 Tekrar Presleme

Mekanik ve manyetik özellikler gibi özellikler açısından bir önem arz ediyorsa parçaya

tekrar presleme işlemi uygulanır ve böylece istenen özelliklerin elde edilmesi sağlanır.

Preslenmiş parçaların 700-800
0C de ön sinterlenmesinde ilave edilen yağlayıcılar yanarak

uzaklaşır ve parçada yeniden kristalleşme gerçekleşir. İşlem sırasında oluşan sertleşme ve iç

gerilimler sonrası parçaya tekrar eski sünekliğini ve yoğunluğunu daha fazla artırabilmek

gerekir, bu nedenle presleme yapılır ve parça bundan sonra sinterlenir.

5.4.6 Talaş Kaldırma İşlemleri

T/M ile üretilmiş parçalar her ne kadar karmaşık şekilli ve hassas toleranslarda

yapılabilseler de yine de bazı kısıtlamalar olabilir. Bu nedenle delme, talaş kaldırma, delme,

diş açma gibi bazı talaşlı imalat metodlarının şekillendirme kalıpları üzerinde bulunması

mümkün değildir. Sinterlenmiş parçalar için uygulanan işlem hızları aynı bileşimde dövme

olarak imal edilmiş parçalara göre daha düşüktür, bu nedenle işlem hızları seçilirken buna

dikkat edilmesi gerekir.

Kesici takım ömrünün artırılması için tozların içine talaşlı imalatı kolaylaştırıcı MnS ilave

edilir. Sinterleme sonrasında da yapıda bu katkılar kaldığı için talaşlı imalatı olumlu yönde

etkiler.

5.4.7 Çapak Alma

Çapak alma işlemi presleme sonrası parça üzerinde oluşan çapakların giderilmesi

işlemidir. En genel uygulama tambur içinde aşındırıcı toz kullanarak yapılan çapak alma

işlemidir.

5.4.8 Birleştirme ve Montaj

Büyük ve karmaşık şekilli parçalar birleştirmek suretiyle gerçekleştirilebilir. Birleştirme

için kullanılan yöntemler; difüzyonla birleştirme, sinter braze veya laser ile kaynaktır.

5.4.9 Isıl İşlem

T/M ile üretilmiş parçada faz dönüşümleri parça içindeki porozite ile değil fakat parçayı

oluşturan tozların bileşimi ve homojen olması ile ilgilidir. Bu nedenle her türlü T/M ile

üretilmiş parçaya ısıl işlem uygulanabilir.

Su verme ile sertleştirme ve temperleme işlemleri sonucu T/M parça mukavemetinde,

aşınma direncinde artış olurken sünekliğinde ise azalma görülür. T/M ile üretilmiş parçalara

genellikle karbürleme, karbonitrürasyon gibi yüzey sertleştirme işlemleri uygulanır.

5.4.10 Yüzey Kaplama İşlemi

Eğer malzemenin korozyona karşı daha dirençli olması isteniyorsa elektroliz ile yüzey

kaplaması yapılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta elektrolitin T/M parçanın

boşluklarına girerek olumsuz etkilere neden olmasını engellemek için porozitenin daha önce

bahsedildiği gibi gözeneklerin doldurulması gerekir.

6. Toz Metalurjisinin Uygulama Alanları

Toz metalurjisi ile üretilmiş parçalar veya toz metal genel uygulamaları aşağıdaki gibi

özetlenebilir.

T/M Parçalar
Fe, Cu, Bronz, Takım Çelikleri, Paslanmaz Çelik

MIM
Fe, Au, Paslanmaz çelik

Elektrik Kontakt Malz.
Ag ve AgCd Alaşımları

Aşınmaya Dirençli Kaplama
Fe, Ni ve Co Alaşımları

Brazing
Cu, Ag, Au ve Pd Alaşımları

Kaynak
Fe, FeSi45, FeMn

Diş Hekimliği
AgCuSn Amalgamları

Ergitme
Fe, Ni, Co, Cu Matları ve saflaştırma için Zn

Atık Çevrim (recycling)
Ag, Au, Pt, Co

Elektronik Lehim Pastaları
SnPb, Bi ve Sb Alaşımları

Kesici Takımlar
Cu, Co, Ni, Fe

Boya ve renklendiriciler
Cu, Al, Zn

Manyetik Malzemeler
Yumuşak ve sert manyetik malzemeler

7. Toz Metalurjisinin Savunma Sanayiinde Uygulama Alanları

Toz metalurjisi ileri üretim yöntemlerinden biridir. Karmaşık şekilli parçaların üretim

kolaylığı, imalat maliyetleri açısından sivil amaçlı olduğu kadar askeri alanda uygulamaları

kuşkusuz ki oldukça fazladır. Malzemeleri uygulama açısından iki ana grupta değerlendirmek

mümkündür; alışılagelmiş T/M ile üretilmiş parçalar, diğeri ise piroteknik uygulamalar.

Alışılagelmiş T/M uygulamaları T/M ile üretilmiş parçaları kapsar, bunlar; çeşitli silah ve

mermi parçaları, uçak, deniz ve yer teçhizatında ve taşıtlarında kullanılan parçalardır.

Piroteknik uygulamalarda ise metal ve metal olmayan malzemelerin tozları çeşitli organik

maddelerle karıştırılarak hangi alanda kullanılmak isteniyorsa ona göre karışım hazırlanır. Bu

grup içinde roket yakıtları, patlayıcılar, tutuşturucular, geciktiriciler, ateşleyiciler, aydınlatma

bombaları, dumanlar vs. girer.

7.1 Alışılagelmiş T/M Uygulamaları

Alışılagelmiş T/M uygulamaları denince ilk olarak yapısal parçalar aklımıza gelir,

bunlar herhangi bir mekanizmada kullanılan T/M yöntemiyle imal edilmiş parçalardan başka

her türlü kara, hava ve deniz araçlarında kullanılan muhtelif parçalardır. Bunlar arasında uçak

motor türbin diskleri gibi çok önemli parçalar sayılabilir. Bu parçalardan başka silah

sistemlerinde yapı elemanları ve tamamlayıcı elemanlar şeklinde kullanımları da söz

konusudur. Bu türden alışılagelmiş T/M uygulamaları arasında hemen akla gelenler arasında

ağır top mermilerinde kullanılan ve uçuş kararlılığını sağlayan mermilerde döner bant, parça

tesiri yapmak amacıyla tüm havan mermisi gövdeleri, ağır zırhları delmekte kullanılan yüksek

kinetik enerjili delicilerin içinde kinetik enerjisinden faydalanılan tungsten deliciler, parça

tesirli cephaneler gibi silah sistemleri ve parçaları sayılabilir.

7.2 Piroteknik T/M Uygulamaları

Havadaki oksijene bağlı kalmaksızın çeşitli kimyasal karışımlar kullanarak, ve bu

karışımları her hangi bir ateşleyici vasıtasıyla reaksiyona sokarak, gözle görülebilir, mekanik

ve ısıl etkiler oluşturmak suretiyle yapılan uygulamalardır. Bu amaçla kullanılan karışımların

hemen hepsi toz karakterlidir. Sıvı ve kompozit olarak kullanılan başka karışımlar da vardır.

Bu karışımlar reaksiyona sokulduğunda gözlenen etkiler, ışık, ısı, ses, duman, gaz vs.dir.

Pirotekniklerin sınıflandırması, kullanım amaçları, etkileri ve kullanılış şekline göre çoktur,

onun için burada sınıflandırmadan daha çok bu tür piroteknik uygulamalarda T/M nin ne

şekilde yapıldığı bizi daha çok ilgilendirmektedir. Bu uygulamalarda kullanılan toz metallerin

hangileri olduğu, ne oranlarda kullanıldığı önemlidir, çünkü bu metal tozları tamamen yurt

dışından temin edilmektedir. Piroteknik amaçla kullanılan metal tozları olarak aluminyum,

magnezyum, berilyum, tungsten, zirkonyum, titanyum, manganez, krom sayılabilir.Aşağıda

toz metallerin piroteknik uygulamalarında hangi amaçla ne kadar kullanıldığı tablolarla

gösterilmektedir.

Örnek 1. Tutuşturucular, genellikle tahribata yol açan yangınları başlatmak amacıyla

kullanılan bileşimlerdir. Tablo-2 de tipik küçük silah tutuşturucu bileşimleri verilmektedir.

Tablo incelendiğinde metal tozlarının karışımın % 50 sine kadar kullanıldığını görmekteyiz.

Genelde kullanılan alaşım Al-Mg alaşımıdır veya tek başına al tozu kullanılmaktadır.

Tablo.2 Tipik Küçük Silah Tutuşturucu Bileşimleri

Tutuşturucu Adı Bileşim

IM-11 % 50 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 50 Baryum nitrat

IM-21A % 48 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 48 Baryum Nitrat

% 3 Kalsiyum resinat

% 1 Asfalt

IM-28 % 50 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 40 Baryum Nitrat

% 10 Potasyum Perklorat

IM-68 % 50 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 25 Amonyum Nitrat

% 24 Baryum Nitrat

% 1 Çinko Stearat

IM-69 % 50 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 40 Baryum Nitrat

% 10 Demir Oksit (Fe
2O3)

IM-112 % 45 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 5 Tungsten tozu

% 50 Baryum Nitrat

IM-136 % 49 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 49 Potasyum Perklorat

% 2 Kalsiyum Resinat

IM-139 % 10 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 40 Kızıl Fosfor

% 47 Baryum Nitrat

% 3 Aluminyum Stearat

IM-142 % 46 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 48 Baryum Nitrat

% 5 Asfalt

% 1 Grafit

IM-214 % 25 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 50 Zirkon (60/80)

% 25 Potasyum Perklorat

IM-241 % 25 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 50 Zirkon

% 25 Potasyum Perklorat

IM-385 % 49 Al-Mg Alaşımı (50/50)

% 49 Amonyum Perklorat

% 2 Kalsiyum Resinat

Tablo.3 Tipik Aydınlatma Sinyal ve İz Bırakma Bileşimleri

YAKIT (%) OKSİTLEYİCİ (%) BAĞLAYICI (%)

Renk Mg Al Diğer Ba(NO
3)2 NaNO3 StNO3 NaOkz. Diğer Yağ Mum Diğer

26.9 - - 38.3 - - - 25.2 2.9 6.7 -

28.5 6.5 - 57.0 - - - - - 8.0 -

36.0 4.0 - 43.0 - - 12.5 - 1.0 2.5 -

Beyaz

48.0 - - 21.0 21.0 - 5.0 - 1.0 3.0 -

Sarı 52.0 - - - 35.0 - - - - - 13

58.0 - - - 37.0 - - - - - 5

Yeşil 23.0 - - 53.0 - - - - - - 2-20

40.0 - - - - 18.0 - 22 - - 6-7

- 21.0 - 68.0 - - 5.0 - 2.0 - 4

58.0 - - - 37.5 - - - - - 4.5

26.7 - - - - 33.3 - 26.7 - - 6.7

28.0 - - - - 55.0 - - - - 17

Kırmızı

26.0 - - - - 52.0 - - - - 16

Karanlık - - 34.0 - - - 28.0 - - -

- - 20.0 50.0 - - - - - - 5-15

Tablo.4 Patlayıcılardaki metal tozu miktarları

Patlayıcı Bileşim (%)

DBX % 21 RDX, %21 Amonyum nitrat, %40 TNT,%18 Al tozu

Minol %40 TNT, %40 Amonyum nitrat, %20 Al tozu

Mox-1 %35 Amonyum perklorat, %26 Al tozu, %26 Mg tozu, %10 tetril, %3 diğer

Torpex %41 RDX, %41 TNT, %10 Al tozu, %7 Mg tozu, %1 mum

Japon-1 %81 Amonyum pikrat, %16 Al tozu, %2 odun hamuru, %1 petrol

Tritonal %80 TNT, %20 Al tozu

Tablo.5 Aluminyum tozu ilavesinin patlayıcılara etkisi

Patlayıcı

Yoğunluk

(g/cm
3)

Gaz Hacmi

(l/Kg)

Patlama Isısı

(kj/kg)

TNT 1.62 684 3970

%82 TNT ve %18 Al tozu 1.78 559 6153

Plastik Patlayıcı 1.61 771 6740

%69 Plastik patlayıcı ve %31 Al tozu 1.92 488 9564

Örnek 2. Aydınlatıcılar; bu amaçla kullanılan metal tozları içinde magnezyum daha

parlak ve kuvvetli ışık verdiği için daha yüksek oranlarda kullanılmaktadır. Bu uygulamalara

ait bileşimler Tablo-3 de görülmektedir.

Örnek 3. Patlayıcılar: Patlayıcılar çok kısa sürede kimyasal reaksiyona girerek oldukça

yüksek miktarda enerji açığa çıkaran bileşimlerden oluşur. Patlayıcıların enerji miktarını

artırabilmek için metal tozları kullanılır. Tablo-4 de çeşitli patlayıcıların bileşimleri

verilmektedir. Tablo-5 te ise aluminyum tozunun patlayıcılara etkisi görülmektedir.

Örnek 4. Katı Roket Yakıtları; katı roket yakıtları sıvı roket yakıtlarına nazaran daha

küçük hacim içinde daha yüksek yoğunluk ve itici güce sahip olmalarından dolayı

kullanılmaktadırlar. Bu yakıtlarda kullanılan tozlar içinde yine aluminyum, berilyum, lityum

ve magnezyum en çok kullanılan metal tozları olarak ön plana çıkmaktadır.

8. Toz Metalurjisinin Durumu

Toz metalurjisinin ileriki yıllarda daha da artan oranda kullanımının artacağı

kuşkusuzdur. Çünkü toz metal dövme, sıcak izostatik presleme, yüksek sıcaklıkta sinterleme

gibi T/M yöntemleri uygulama sahalarının giderek artmasını sağlamaktadır. Bu da giderek

yeni T/M ile üretilmiş parçaların artması ve yeni pazarlar meydana gelmesi demektir.

ABD.deki verilere göre 1997 yılında T/M ile üretilmiş parçaların değeri 1.7 milyar

dolar mertebesinde idi. Yapılan tahminlere göre bu rakamın daha da artacağı ve T/M ile

üretilmiş parçaların ağırlığının 500,000 tonu aşacağı öngörülmektedir. Bu nedenle üreticiler

yeni üretim tesisleri yatırımına ağırlık vermektedirler. Yabancı ülkelerde bu konudaki

yatırımlar bu kadar büyük boyutlarda olmasına rağmen ülkemizde halen endüstriyel olarak toz

metal üretimi ciddi olarak ele alınmamıştır. Gerek üniversitelerimizde gerekse sanayide

kullanılan tozlar halen yurtdışından getirilmekte ve memleketimizde işlenerek nihai ürün

haline getirilmektedir. Savunma sanayi sektöründe, örneğin jet uçak motorları tamirinde hiç

de azımsanmayacak miktarda toz metal termal spray tekniği ile kullanılmaktadır.

Bakır ve bakır esaslı alaşım tozları, aluminyum ve paslanmaz çelik pazarları 2000

yılından itibaren giderek genişlemektedir. Aluminyum tozlarından, boyalar, kaplamalar,

alaşım elementi olarak kimyasallar, katı füze ve roket yakıtları, patlayıcılar ve piroteknik

uygulamalarda, T/M parçalar ve kompozit malzeme üretiminde giderek artan oranda

faydalanılmaktadır. T/M den yapılmış aluminyum parçalar otomobil üreticilerinin ilgisini

giderek artan oranda çekmektedir. Uygulama olarak kam mili yatakları, ayna parçaları,

amortisör parçaları, pompalar ve bağlantı kolları sayılabilir. Paslanmaz çeliklerde ise daha çok

400 serisi ekzost flanşlarında, ABS sistemlerinin sensor parçalarında giderek kullanımı

artmaktadır. Paslanmaz çelikler ayrıca kilitlerde ve bazı parçalarda kullanılabilmektedir.

Avrupa’da da T/M parça üretimi giderek artmaktadır. Sonuçta global olarak bu

sektörde genişleme görülmektedir. Bu konuda özellikle GM, Ford, Daimler-Chrysler, Toyota,

Honda, BMW ve Volkswagen gibi otomotiv firmaları önemli adımlar atmaktadırlar.

T/M aynı zamanda stratejik bir yöntemdir, çünkü bu üretim tekniği daha önce

bahsettiğimiz gibi bir çok üretim tekniğinden avantajlı olabilecek yönlerinin yanı sıra üretimi

zor olan parçaların üretiminde adeta tek üretim tekniği olarak görülmektedir. Bu üretim

tekniği ile beraber kullanılan yöntemleri de bu konuda sürüklemekte ve onları da önemli

uygulamalar olarak karşımıza çıkarmaktadır, örneğin sıcak izostatik presleme, püskürtme ile

şekillendirme, termal spray, soğuk şekillendirme ve mikron altı boyutta parçaların işlenmesi.

Sıcak izostatik presleme ile üretilen super alaşım T/M parçalar uçakların motor parçaları,

motor parçalarının tamiri, petrokimya endüstrisi sayılabilir.

Roket ve füzelerde aluminyum ve magnezyum metal tozlarının katı yakıt olarak

kullanımı ise son yıllarda giderek artmaktadır. Keza yakıt malzemesi dışında diğer patlayıcı

ve piroteknik uygulamalar toz metal uygulamalarının önemini artırmaktadır.

9. Yüksek Basınç Gaz Atomizasyonu

Enstitümüzde yüksek basınç gaz atomizasyonu yöntemi kullanılarak çok hızlı

soğumuş, çok ince tozlar üretmek amacı ile bir çalışma başlatılmıştır. İlk çalışmalar olumlu

sonuç vermiştir. Saf aluminyum metalinden ilk toz üretme denemeleri yapılmıştır. Yapılan

denemelerde 10 atm. basınç ve 700
oC metal sıcaklığı kullanılarak ilk toz üretimi yapılmıştır.

Üretilen tozun taramalı elektron mikroskobundan elde edilen görüntüsü Şekil-8 de

verilmektedir.

Bundan sonraki hedefimiz ise katı roket yakıtlarında kullanılan 20
μm dan küçük tane

boyutlarında toz metal üretimini gerçekleştirmektir.

Şekil-8 Aluminyum Tozu SEM görüntüsü (Osmangazi Üniversitesi, Metalurji Enstitüsü

Laboratuarlarında yapılan ilk çalışmalar sonucu üretilen tozun SEM görüntüsü)

10. Sonuç ve Öneriler

Sonuç olarak, T/M sanayiinin neresindeyiz sorusunun cevabını aradığımızda ne yazık

ki diğer ülkelerle kıyaslanmayacak ölçüde geride olduğumuz ortadadır. En büyük

problemimiz ülkemizde çok basit sayılabilecek yöntemlerle dahi toz üretimi yapılmamasıdır,

sanayi için gerekli olan toz metal hammaddesi yurt dışından alınmakta, dışarıya çok yüksek

döviz ödenmektedir. Örneğin jet motorlarının tamiri için kullanılan toz metal miktarı yaklaşık

olarak yılda 10-20 ton civarındadır, toz metalin kilogram birim fiyatının yaklaşık 200 US$

olduğu düşünülürse, sadece bu iş için verilen para yıllık en az 2 milyon dolar mertebesindedir.

Gerek havacılık sanayii, gerekse piroteknik sanayiinde kullanılan toz metal miktarları göz

önüne alındığında ödenen paraların çok büyük mertebelere vardığı ortadadır. Bu nedenle, bir

an önce toz metal üretimi hedeflenmelidir.

T/M günümüzdeki gelişmiş malzeme üretim tekniklerinden biri ve üretim hızı ve

teknikten kaynaklanan nedenlerden dolayı, gerek toz üretimi, gerekse parça üretimi bütçeleri

oldukça büyüktür. Bunun için T/M üretim tekniğine ağırlık verilmeli, özellikle de yerli üretim

desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Dünyadaki toz üreticilerine bakıldığında, bunların

sayısının da çok fazla olmaması T/M sanayiinin geliştirilmesiyle yurt dışına mamul madde

ihraç imkanı da sağlanabilir. Yurt dışından ithal edilecek kalemler sadece hammadde ile

sınırlı kalmaya çalışılmalıdır.

1 yorum: