DOĞALGAZ
NEDİR?
Doğalgaz
yanıcı,kokusuz,renksiz ve havadan hafif bir gazdır.Metan,etan,propan azot ve az
miktarda karbondioksit gazlarının birleşiminden meydana gelen bir enerji
türüdür.Doğalgaz doğada bağımsız yataklarda,petrol yataklarının üstünde yada
civarında bulunur.Doğalgaz hidrokarbonların karışımından meydana gelen bir
gazdır.Çoğunlukla metan ihtiva eder.Çıktığı yere göre metan dışındaki diğer
hidrokarbonlar da az miktarda bulunabilir.Yine çıktığı yere göre
karbondioksit,azot ve kükürtlü hidrojen de içerebilir.Havadan hafif olan
doğalgaz basınç altında sıvılaştırılabilir,depolanabilir.Enerji üretim
sektöründe doğalgaz kullanımı ilk olarak ABD’de olmuştur.Modern üretim ve
tüketim teknikleri ile yeryüzünde yakın kaynaklardan elde edilen doğalgaz borularla
tüketim yerlerine taşınarak şehir aydınlatmasında kullanılmıştır.Fakat
1950’lere gelindiğinde doğalgazın toplam enerji sektöründeki payı o/o10’un
altında olmuştur.
KULLANIM ALANLARI
Doğalgaz,konutlarda
ısıtma ve soğutma,sıcak su elde etme ve pişirmede kullanılırken,küçük sanayi
atölye ve fırınlarda üretim amaçlı olarak kullanılır.Cam ve kiremit imalatında
da yararlanılan doğalgaz,tekstil sektörü için de önemli bir enerji
kaynağıdır.Ayrıca Türkiye’nin elektrik ihtiyacının küçümsenemeyecek bir kısmı
doğalgazla çalışan santrallerden üretilmektedir.
DOĞALGAZIN ÜSTÜNLÜKLERİ:
§ Doğalgaz her an için kullanıma hazırdır.Stok yapma,önceden
sipariş verme gerektirmez.
§ Doğalgaz birincil enerji olarak borular ile,taşıma
kayıpları,nakliye temin yeri olmadan ve temel taşıma yollarını meşgul etmeden
kullanıcıya gelir.
§ Doğalgaz uzun süreli bir enerji kaynağıdır.Büyük
rezervlerden,on yıllar ötesine kadar uzanan sağlam anlaşmalarla emniyete
alınmıştır
§ Doğalgaz depolama yeri gerektirmez,böylece binalarda boş
alanlar elde edilir.
§ Doğalgaz kullanıldıktan sonra ödenir,önceden ödeme
gerektirmez.Bir apartmanda her dairenin ayrı gaz sayacı edinmesi halinde ne
kadar gaz sağlandığı kolaylıkla belirlenir.
§ Doğalgaz ekonomiktir.Zaman ve işgücü tasarrufu sağlanır.
§ Doğalgaz çevre dostudur.Kalıcı atıklar bırakmadan yanar.
§ Doğalgaz ile cihazlarda ısı geçişi kısa sürede olur.
§ Doğalgazlı cihazlarda sıcaklık kontrolü çok hassas olarak
yapılır,konfor ve enerji tasarrufu sağlanır.Modern doğalgaz cihazları her türlü
ihtiyaca karşılık verir,sizin isteklerinize göre yerleştirilebilir.
DOĞALGAZIN HAKKINDA
|
|
DOĞALGAZ
COMPRESSED NATURAL GASE |
BİLEŞİMİ
|
|
%90 METAN %5 ETAN %5 DİĞER
|
ÜRETİM
|
|
YERALTINDAN DOĞAL OLARAK
|
TAŞINMA
|
|
BORULARLA
|
YETERLİ ISI KAYNAĞI
|
|
KIVILCIM
|
YETERLİ OKSİJEN
|
|
% 12
|
YANMA ŞEKLİ
|
|
PATLAMA (C türü)
|
SÖNDÜRME MADD.
|
|
KKT,CO2, HALON ALTERN.
|
TOKSİDİTE
|
|
ZEHİRSİZ
|
KOKU
|
|
KOKUSUZ [+ THF]
|
PATLAMA LİMİTLERİ
[%]
|
|
5 – 15
|
YOĞUNLUK [GAZ] [Hava = 1]
|
|
0,58
|
GEREKEN
HAVA [V/V]
|
|
9,75
|
GAZ/SIVI
ORANI [V/V]
|
|
600
|
ALGILAMA
|
|
Kokulandırılmıştır
|
KAÇAK DURUMU
|
|
İçilmez, kıvılcım çıkartılmaz
|
TAHLİYE
|
|
TAVANDAN SÜPÜRME
|
SÖNDÜRME
|
|
Oksijensiz bırakılarak söndürülür
|
SÖNDÜRME
|
|
Söndürmeyin
|
DİĞER TEDBİRLER
|
|
VANALARLA KONTROL
|
DİĞER TEDBİRLER
|
|
Aydınlatma yan taraftan
|
DİĞER TEDBİRLER
|
|
Temiz hava girişi olmalı
|
DÜNYADA
DOĞALGAZ
Başlangıçta daha çok yerel olarak kullanılan
bu yakıt,özellikle1970’li yıllardan sonra petrol fiyatlardaki aşırı artış ile
enerji sektöründeki yerini genişletmiştir.Uluslararası kullanımı sürekli artış
göstermiş ve üretici ve tüketici
konumunda birçok ülkenin ortaya çıkmasına neden olmuştur.Bu değişim
doğalgazın toplam enerji üretimindeki payını arttırmıştır.Bugün için dünyanın
çeşitli bölgelerinde birçok doğalgaz üreticisi ülke bulunmaktadır...Bugün Batı
Avrupa’nın kullandığı doğalgazın %70’i Avrupa’da üretilmektedir.Geri kalanın
%90’ını dağılan SSCB ülkeleri ve %10’unu ise Cezayir
karşılamaktadır.Başlangıçta sınırlı kullanımı olan doğalgaz,üretim artışı ve
buna mukabil oluşan yoğun taleplerle evsel ısıtmanın haricindeki birçok değişik
sektörde de tercih edilir hale gelmiştir.Doğalgaz 1989 yılında dünya toplam
enerji tüketiminin %21’ini karşılar durumdaydı.Günümüzde ise dünya enerji
tüketiminin %77’sini fosil yakıtlar karşılamaktadır ve bunun da yaklaşık 26’sı
doğalgaza aittir.Bu oran doğalgaz kullanım ömrüne bakıldığında da petrolün
tahminen 45 yıl sonra tükeneceği görülmektedir.En uzun ekonomik ömre
sahip fosil yakıt olarak görülen kömürün ise çevreye olumsuz etkisinin
fazlalığı sebebiyle sadece belli alanlarda kullanımı zorunludur.Dolayısıyla
mevcut durum itibariyle çevreye olumsuz etkisi minimum olan doğalgazın
kullanımının artacağı açıkça görülmektedir.
Çevre sağlığının bozulmasına ve hava
kirliliğinin artmasına engel olmak amacıyla, yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımı yeterli düzeye gelene kadar enerji ihtiyacının doğalgazdan sağlanması
en sağlıklı çözüm olarak görülmektedir.Ayrıca teknolojik gelişmelerle yeni
rezervlerin keşfedileceği ve buna bağlı olarak düşeceği tahmin edildiğinden,doğalgazın
yakın geleceğin en önemli yakıtı olacağı düşünülmektedir.
Dünya Doğalgaz Rezervleri
Dünya doğalgaz rezervi 116 trilyon metreküp
olarak tahmin edilmekte,en büyük rezerv ise %42 ile yani 45-50 trilyon metreküp
ile Sovyetler Birliği’nde (%90Rusya Federasyonu %10
Türkmenistan)bulunmaktadır.Bu ülkeyi başta İran olmak üzere ABD,Suudi
Arabistan, Katar, Cezayir, Venezuella, Kanada, Nijerya, Endonezya, Libya,
Norveç ,Hollanda, Meksika ve İngiltere izlemektedir.Dünyada bilinen
petro)rezervlerine eşdeğer doğalgaz rezervi vardır.
TÜRKİYE’DE DOĞALGAZ
Türkiye’de doğalgazın varlığı ilk defa 1970 yılında
Kumrular bölgesinde tespit edilmiş ve 1976 yılında da Pınarhisar Çimento
Fabrikası’nda kullanılmaya başlamıştır.1975 yılında Çamurlu sahasında bulunan
doğalgaz 1982 yılında Mardin Çimento Fabrikasına verilmiştir.Fakat bu
kaynaklardaki rezerv ve üretim miktarı düşük olduğu için
yaygınlaştırılamamıştır.
Türkiye’nin gelişimine paralel olarak artan
hızlı ve çarpık kentleşme,sanayileşme ,bunlara bağlı olarak oluşan çevre
kirliliği,1970’lerde yaşanan petrol krizi tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de
alternatif kaynak arayışlarına itmiştir.Bu sebeple 1984 yılında SSCB ile
Doğalgaz Sevkiyatı konusunda anlaşma imzalanmış,akabinde 84/8806 sayılı Bakanlar
Kurulu kararı ile satın alınan gazın sanayi ve şehir şebekelerinde kullanılması
öngörülmüştür. Öncellikle hava kirliliği nedeni ile Ankara ve İstanbul illeri
seçilmiş ve çalışmalara başlanmıştır.Türkiye’de doğalgazın yaygın olarak
kullanımı 1Ekim 1986 tarihinde yapımına başlanan 850 km’lik SSCB-TÜRKİYE
doğalgaz boru hattının Nisan 1988’de bitirilmesi ile başlamaktadır.14
Nisan1988’de Cezayir’le yıllık 2 milyar metreküp sıvılaştırılmış doğalgaz
terminaline 286 milyon metreküp taşınarak ana iletim hattına transfer
edilmiştir.
Türkiye’ye gelen ve verilen doğalgazın en
büyük bölümü elektrik üretiminde kullanılmaktadır.1966 yılında Türkiye’nin
ithal ettiği doğalgazın %53’ü elektrik üretiminde kullanılırken,bu oran 1997’de
%50 olarak gerçekleşmiştir.Ancak uzun vadede doğalgazdan elektrik üretiminin
azalan değil,artan bir trend göstermesi öngörülmektedir.Doğalgazın elektrik
üretiminde kullanım oranı 2000 yılında %53’e,2005 yılında %58’,2010 yılında ise
%60’a yükselecektir.Şehir merkezindeki evsel ve ticari doğalgaz kullanımı ilk
olarak Ankara’da 1988 yılı sonunda başlamıştır.1992 yılında İstanbul ve
Bursa’da da kullanıma geçilmiştir.Şehiriçi doğalgaz dağıtımını,Ankara’da
EGO,İstanbul’da İGDAŞ,Bursa ve Eskişehir’de BOTAŞ yürütmektedir.Doğalgaz’ın
ithali ve Türkiye’deki genel dağıtımını da BOTAŞ yapmaktadır.BOTAŞ tarafından
dağıtılan doğalgazın 1995,1996 ve 1997 yıllarına ait sektörel dağılımı aşağıda
verilmiştir.
Bazı Örnekler
§ Yakıt kaybını en aza indirir.
§ Uzun zaman dilimi içinde aynı ısınma kalitesi elde
edilebilir.
§ Yanma verimi yüksektir.
§ Ön yakıt hazırlama masrafı yoktur.
§ LPG tüpleri gibi patlama tehlikesi ve basınçlı parça tesiri
yoktur.
DOĞALGAZ
BORU HATTI
İstanbul
Kaynak Geliştirme ve iştirakler Dairesi'ne bağlı olarak ; İstanbul Büyükşehir
Belediyesi ve bazı iştiraklerin katılımı ile, 25 Aralık 1986 yılında doğalgaz
projesiyle ilgili daha ciddi çalışmalar yapılması ve yatırımlara başlanması
amacıyla İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İGDAŞ)
kurulmuştur.
İGDAŞ
işletmekte olduğu İstanbul Gaz Şebekesini iyi kontrol etmek ve İstanbul halkına
doyurucu bir hizmet verebilmek için işletim açısından İstanbul’u üç bölgeye
ayırmıştır. Bunlar; İstanbul, Beyoğlu ve Anadolu Bölgesi'dir. İstanbul Bölgesi
Haliç Hattı'nın güneyinden başlayıp Esenyurt'a kadar, Beyoğlu Bölgesi Haliç
Hattının kuzeyinden başlayıp Sarıyer'e kadar, Anadolu Bölgesi ise Dolayoba'dan
başlayıp Beykoz'a kadar uzanmaktadır. Şirketin Genel Merkezi ise Eyüp -
Alibeyköy'dedir.
1987
yılında SAE-Alarko Konsorsiyumu'na ihale edilen doğalgaz şebekesi yatırımlarına
başlanmıştır. Ancak sonrasında yatırımların çok uzaması ve halkın doğalgaz
konusunda yeterli düzeyde bilinçlendirilmemesi neticesinde 90'lı yıllara
gelindiğinde 80'li yıllarda geliyorum sinyalleri veren hava kirliliği tüm
çirkinliğini İstanbullulara göstermeye başlamıştır. Dünya standartlarına göre
bir metreküp havada bulunması gereken maksimum 150 mikrogram/m3 kükürt dioksit
oranı İstanbul’da 1993 kışında bir ara 2330 mikrogram/m3'e kadar yükselmiştir.
Yaz ve kış aylarında İstanbul havasının kirlilik miktarları
karşılaştırıldığında, hava kirliliğinin asıl olarak, doğalgaz kullanımı o
yıllarda yaygın olmadığı için diğer fosil yakıtlardan kaynaklandığı
görülmüştür. Ayrıca bu yakıtların gerek şehre sokulması gerekse artan külün
şehir dışına taşınması sırasında binlerce kamyonun hava kirliliği ve trafik
sıkışıklığına sebep olduğu gerçeği ve daha bir çok neden İGDAŞ'ın yatırım
atağına kalkmasını zorunlu hale getirmiştir.
27 Mart
1994 seçimlerinin ardından işbaşına geçen yeni yönetim İGDAŞ'ı hantal, statik
durumdan kurtararak dinamik bir hale getirmiştir. Yeni yönetim için ilk hedef
yatırımlara hız vermek ve halkın doğalgaz kullanımı konusunda
bilinçlendirilmesi olmuştur. Daha önceleri sadece Genel Müdürlükçe yürütülen
abonelik proje kontrol işleri ve müşteri hizmetleri Bölge Müdürlüklerine
dağıtılarak vatandaşların İGDAŞ'a daha kolay ulaşmaları sağlanmıştır. Daha önce
20-25 gün süren proje onayları en sıkışık dönemlerde dahi en geç bir hafta
içinde onaylanır hale gelmiştir.
Güzel
şehrimiz İstanbul'un üzerine çöken kirli havayı temizleyebilmek, solunum
yolları tıkanan şehrimizi sağlığına kavuşturabilmek için Nisan 1994'ten
itibaren yoğun bir tanıtım ve teşvik kampanyasıyla doğalgaz kullanımı
yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Ve Nisan başında 180 bin olan abone sayısı
300 bine,120 bin olan kullanıcı 215 bine ulaştırılmıştır. 1995'te yine mevcut
hatların daha verimli kullanımı için abone ve kullanıcı sayısını artırmaya
yönelik kampanyalara ağırlık verilirken,1996 ve 1997 yıllarında ise yatırımlar
ön plana çıkmaya başlamıştır. Sadece bu iki yılda daha önceki 7 yılda yapılan
altyapının çelik hatlarda yüzde 67'si, polietilen hatlarda yüzde 35'i ve servis
hat kutularında yüzde 56'sı kadar yatırım gerçekleştirilmiştir.
1997 yılında İGDAŞ
özellikle hava kirliğinin yoğun olduğu bölgelere yatırım yaparak, gündemden
düşen hava kirliliğini iyice ortadan kaldırma çabasına girmiştir. Doğalgazın 1
milyon aboneye, yani yaklaşık İstanbul nüfusunun yarısına ulaşmasıyla,
İstanbul'daki yıllık kömür tüketimi 8.5 milyon tondan, 2.3 milyon tona
düşmüştür. İGDAŞ'ın son yıllarda, özellikle hava kirliliğinin yoğun olarak
yaşandığı bölgelere yatırım yapması, hava kirliliği oranlarının dünya
standartlarının üstüne çıkmasını önlemiştir. Sadece son üç yıllık veriler bile
doğalgazın hava kirliliğini önlemede ne kadar etkili olduğunu göstermeye
yeterlidir.1994-1995 kışında İstanbul’da ortalama kükürt dioksit oranı 250
mikrogram/metreküp iken, bu oran 1995-1996 kışında 115 mikrogram/metreküpe,
1996-1997 kışında ise 80 mikrogram/metreküpün altına düşmüştür. 1996-1997
kışında kükürt dioksit oranı hiç bir zaman Dünya Sağlık Teşkilatı(WHU)'nın
belirlemiş olduğu 150 mikrogram/metreküpün üzerine çıkmamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder