11 Nisan 2012 Çarşamba

Temas Açısının Flotasyondaki Önemi:


Temas Açısının Flotasyondaki Önemi:



Partiküllerin ıslanabilmesi, flotasyon, aglomerasyon, katı-sıvı ayırımı ve tozun bastırılması gibi pek çok teknolojik prosesi etkileyen önemli parametrelerden biri olduğu bilinmektedir. Katı, sıvı ve gaz fazlarından oluşan flotasyon sisteminde katı faz, sıvıya göre gaz fazını tercih ediyorsa hidrofob, gaz fazına göre sıvı fazı tercih ediyorsa hidrofilik denir. Hidrofob mineraller düşük yüzey enerjili minerallerdir.(kömür, grafit, kükürt, talk...) Katıların ıslanabilirliği ve yüzebilirliği, katı-sıvı ve katı-gaz ara yüzeyleri, kimyasal bağlar, bulk özellikleri, katıların kristal yapısı ve katının sıvı ile reaksiyona girebilmesi gibi özellikler açısından incelenmiştir.



Bir mineralin ıslanmazlık derecesi temas açısıyla ölçülür. Temas açısı hava kabarcığının minerale değme noktasında mineral yüzeyi ile kabarcığa teğet olan doğru arasındaki açıdır. Daima sıvı faz tarafından ölçülür.

Temas açısı arttıkça hava kabarcığının minerale tutunması daha kuvvetli olur. Böylece flotasyon randımanı da artmaktadır.



                                      gSH

 




                                    Su




  

                           gKS             q        Hava        gKH

                        Katı











Üç ara yüzeyin serbest enerjilerinin (yüzey gerilimlerinin) denge durumu, young eşitliği ile ifade edilir.





gKS = gSH * Cos q (young eşitliği)



Bu eşitlikte;



gKS : Katı-Sıvı ara yüzeyi enerjisi

gKH: Katı-Hava ara yüzeyi enerjisi

gSH : Sıvı-Hava ara yüzeyi enerjisi



Flotasyonun gerçekleşmesi için sıvı-hava ve katı-sıvı ara yüzeylerinin bozularak anında bir katı-hava ara yüzeyi meydana getirilmelidir. Hava kabarcığı partikül tutunmasının meydana gelebilmesi için;



gKH - gKS < gSH   olmalıdır.



Katı-hava ara yüzeyinin meydana getirilmesiyle serbest enerjideki değişme;



Dg = gKH - ( gSH + gKS ) şeklinde ifade edilir.



Dg değeri, hava ve partikül arasındaki adhezyonun sağlamlığı olarak tanımlanır veya bazen bu değer kabarcık ve partikül arasındaki adhezyon işi olarak ifade edilir.

Flotasyonun mümkün olabilmesi için serbest enerjideki değişme negatif olmalıdır. Serbest enerji değişim eşitliği ile young eşitliğini birleştirirsek;



gKH - gKS = gSH Cosq

gKH = gKS + gSH Cosq                         olur. Bunu diğer denklemlerde yerine koyarsak;

Dg = gSH Cosq + gKS - ( gSH + gKS )

Dg = gSH Cosq + gKS - gSH - gKS

Dg = gSH ( Cosq -1 )                           olarak bulunur.



Bu eşitliğin açıklamasını şöyle yapabiliriz.



Dg değeri ne kadar fazla negatifsi kabarcık-partikül tutunma olasılığı o kadar yüksek olmakta dolayısıyla daha iyi flotasyon anlamına gelmektedir. Başka ifadeyle sistemin kararlılığı artmaktadır.



Dg = gSH ( Cosq -1 ) eşitliğinde; q ½ Dg ½ (yani daha fazla negatif olmakta). Yüzebilirlik artar. q azaldığında sistem dağıtıcı kuvvetlere karşı daha dayanıklı olur. Burada unutulmaması gereken nokta, kontak açı, hem partiküllerin hem de kabarcıkların hareketinden etkilendiği için yukarıdaki eşitliğin uygulama alanı sınırlıdır.

Bilindiği gibi doğal durumunda çoğu mineraller su severdir. Flotasyon pülpüne kolektör ilavesiyle young eşitliğindeki (gKH - gKS) değeri düşürülür ve kontak açı arttırılır. Fakat bu durumun olabilmesi için gKH ara yüzeyindeki kolektör adsorpsiyon yoğunluğunun (gKH), gKS ara yüzeyindeki kolektör adsorpsiyon yoğunluğundan (gKS) büyük olması gerekmektedir. Kısaca, gKH > gKS olmalıdır. Bunun anlamı kolektörün bulunduğu pülpte, kontak açı değerindeki herhangi bir artma, gKH ara yüzey enerjisinde bir azalmayla ifade edilir. Bu azalma öyle bir azalmadır ki katı-sıvı ara yüzey enerjisindeki azalma değerinden çok daha büyük olan olan bir azalmadır. Bu durumda (gKH - gKS) farkı çok küçük bir değer olacak, bu farkın küçülmesi Cosq değerinin küçülmesi, dolayısıyla q’nın artması demektir. Daha önceden de belirtildiği gibi q arttıkça yüzebilirlikte artacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder